Cumhuriyet’in ilk yıllarından
günümüze kadar olan süreçte, tarımsal üretimimiz artmış, buna karşılık tarım
sektörünün ekonomideki payı azalmıştır. Bunun başlıca sebebi; tarım dışı
sektörlerin gelişmesidir.
TARIMI ETKİLEYEN
FAKTÖRLER
1.İKLİM
Türkiye’de iklim çeşitliliği fazla
olması tarım ürün çeşitliliğini artırmıştır.
Pamuk, buğday, arpa gibi tarım ürünleri
yaz kuraklığı isterken, çay, fındık gibi tarım ürünleri her mevsim yağış ister.
Zeytin, incir, turunçgiller, muz,
fındık gibi ürünler kış ılıklığı
isterken, elma, üzüm, kayısı gibi ürünler soğuğa dayanıklıdır.
2. YER ŞEKİLLERİ
Türkiye’de tarım yapılan alanları
sınırlandıran en önemli faktör yer şekilleridir. Özellikle dağlık alanların
geniş yer tutması tarım yapılabilecek
alanların az olmasına neden olmuştur. Ayrıca buralarda makineli tarım yeterince
gelişmemiştir.
Yükseltinin sıcaklığı düşürmesinden
dolayı aynı tarım ürünleri yüksek yerlerde daha geç olgunlaşır.
NOT: Yükseltinin tarımı olumsuz yönde
etkilediği en önemli yer Erzurum-Kars-Ardahan çevresidir.
3. SULAMA
Yurdumuzda, Karadeniz kıyıları hariç diğer
yerlerde yaz mevsimi kuraktır. Ayrıca iç bölgelerimiz az yağış almaktadırlar. Bu durumlar ülkemiz
tarımında sulama ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.
Tarımda sulama sorununu çözmek için
akarsular üzerindeki baraj sayısı artırılmalıdır.
TARIMDA SULAMA
İLE;
Ø Tarımsal verimlilik artar.
Ø Tarımda iklime bağlılık büyük
oranda azalır.
Ø Nadas olayı ortadan kalkar.
Ø Üretim dalgalanmaları azalır.
Ø Tarım ürün çeşidi artar.
Ø Sebze ve meyve tarımı gelişir.
Ø Çiftçinin gelir seviyesi
yükselir.
Ø Köyden kente göçler azalır.
Ø Yılda birden fazla ürün
alınabilir. Bu konuda en elverişli iklim koşulları Akdeniz ve Kıyı Ege’de
görülür.
4.GÜBRE KULLANIMI
Tarımda sulama sorunu çözüldükten
sonra üretimi daha da artırmak için gübre kullanımı artırılmalıdır.
5.TOHUM ISLAHI
Sulama ve gübre sorunu
çözüldükten sonra verimi daha da artırmak için kaliteli tohum kullanılmalıdır.
6.MAKİNE KULLANIMI
Tarımda makine kullanımı ile;
ü Verim artar,
ü Hasat süresi kısalır
ü Tarım işçisine olan ihtiyaç
azalır.
Ülkemizde Makineli Tarımın Yeterince Gelişmemesinde;
Ø Makine kullanıma elverişsiz
alanların varlığı,
Ø Makine fiyatlarının çiftçinin
alım gücünün üstünde olması.
Ø Kırsal kesimdeki küçük
işletmelerde iş gücünün daha ucuz olması.
Ø Makine kullanımının ekonomik
olmadığı küçük alanların varlığı,
Ø Bazı tarım ürünlerinin makineli
tarıma uygun olmaması
7.ZİRAİ MÜCADELE
Tarımdaki hastalıklar, yabani
otlar ve haşerelerle yapılan mücadeleye
zirai mücadele denir. Zirai mücadelede daha çok ilaç kullanılmaktadır.
8. TOPRAK BAKIMI VE TOPRAK
ANALİZİ
Toprağın ekimden önce yabancı maddelerden arındırılması ve sürülmesi gibi işlemler
toprak bakımıdır.
Engebeli arazilerde erozyonla
mücadele edilmelidir.
En iyi verim alınabilecek ürünün
belirlenmesi ve toprağın ihtiyacı olan minerallerin tespiti için toprak
analizleri yapılmalıdır.
9.DESTEKLEME ALIMI VE PAZAR
Pazar imkanı üretim miktarını
etkiler.
Destekleme alımı: Devletin
çiftçinin malını önceden açıkladığı
taban fiyat üzerinden satın alma garantisidir.
DESTEKLEME ALIMININ AMAÇLARI
Ø Üreticinin ürettiği ürünün elde
kalmasını engelleme,
Ø Üreticinin fiyatlardaki ani iniş
ve çıkışlardan zarar görmesininin engellenmesi,
Ø Ürünlerin uygun fiyatlarla
piyasaya sunulması.
Ø Aynı tarım ürünlerinin ülke
genelinde benzer fiyatlarla satılmasının sağlanması,
Destekleme Alımı Yapılan Başlıca Ürünler
Buğday, arpa, ş.pancarı, haşhaş,
zeytin, kuru üzüm, kuru incir, ayçiçeği, fındık, çay, pamuk gibi.
TARIM İŞLETME YÖNTEMLERİ
1.İntansif (modern) tarım Metodu
Birim alandan fazla verim almayı
amaçlayan metoddur.
Yurdumuzda Marmara,
Akdeniz ve Ege bölgelerinde yaygındır.
2. Ekstansif (kaba ) Tarım Metodu
Tarımın daha çok geçim tipi
şeklinde olduğu yöntemdir.
Birim alandan alınan verim
düşüktür. Üretim miktarında iklimin etkisi fazladır.
3. Nadas (kuru) Tarım Metodu
ü Yağışın az, sulamanın yetersiz
olduğu alanlarda uygulanır.
ü Toprak birkaç yıl boş bırakılır.
ü Verimi en düşük tarım metodudur.
ü Türkiye'de nadas tarımı iç
bölgelerde yaygındır.
4. Nöbetleşe (münavebeli) Tarım
Metodu
Farklı kültür bitkilerinin birbirini
destekleyecek şekilde ardı ardına yetiştirilmesine nöbetleşe tarım denir.
Bu yöntem ile verim artar. Nadas
olayı ortadan kalkar.
5. Seracılık
Sera, bitkileri soğuktan korumak
için cam, plastik veya naylondan yapılmış yapılardır.
Seracılık , kışları ılıman geçen
ve güneşli gün sayısı fazla olan Akdeniz
ve Ege kıyılarında yoğunlaşmıştır.
NOT: Karadeniz kıyılarında kışlar
ılık olmasına rağmen seracılık gelişmemiştir. Sebebi; Güneşli gün sayısının az
olmasıdır.
TAHILLAR
Buğday, arpa , çavdar, mısır, pirinç, yulaf gibi bitkilere
tahıl (hububat) denir.
Türkiye tarla alanlarının büyük bir kısmında tahıl tarımı
vardır.
Sebepleri;
Ø temel besin maddesi olması,
Ø tarımlarının kolay olması,
Ø makineli tarıma elverişli olmaları
BUĞDAY
İlkbaharda yağış, olgunlaşma ve hasat
döneminde kuraklık gerekir. Bu
özelliğinden dolayı Karadeniz kıyılarında tarımı yapılamaz.
Düşük sıcaklılardan
dolayı Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek yerlerinde de tarımı yapılamaz.
Kuru tarım yöntemi ile tarımı
yapıldığından, ilkbahar yağışlarındaki düzensizlik üretim miktarında
dalgalanmalara neden olur.
Tahıllar içinde yetişme alanı ve üretim
miktarı en fazla olanıdır.
Türkiye buğday üretiminde önemli
paya sahip iller sırasıyla; Konya, Adana, Tekirdağ ve Ankara’dır.
ARPA
Ülkemizde buğdaydan sonra en
fazla ekilen tahıldır.
Buğday ile benzer koşullarda
yetişen arpa, buğdaya göre sıcağa ve soğuğa daha dayanıklıdır.
Arpa, içki yapımında ve hayvan
yemi olarak kullanılan bir üründür.
Türkiye arpa üretiminde en önemli
iller ise sırasıyla; Konya, Ankara ve Ş.Urfa’dır.
MISIR
Yetişme döneminde bol su ister.
Bundan dolayı yurdumuzda sulama imkanı olan yerlerde tarımı yapılabilir.
Yurdumuzda mısır üretimi için en
uygun koşullar Karadeniz kıyılarıdır.
Son yıllarda yem ve yağ sanayisinde
kullanımının artması önemini artırmıştır.
İzmir, Adana ve Aydın illeri
mısır üretiminde en önemli illerimizdir.
PİRİNÇ (ÇELTİK)
Pirinç elde edilen bitkiye çeltik
denir.
İlk çimlenme döneminden hasat
dönemine kadar bol su ister. Hasat döneminde kuraklık gerekir.
Su ihtiyacı fazla
olduğundan, yurdumuzda tarımı akarsu
kenarlarında gelişmiştir.
Çeltik tarım alanlarında
sivrisinek çok geliştiğinden ekim alanları devletin kontrolündedir .
Üretimimiz yeterli olmadığından
ithal etmekteyiz.
Edirne başta olmak üzere
Balıkesir, Samsun ve Çorum pirinç üretiminde önemli paya sahip illerimizdir.
BAKLAGİLLER
Baklagiller, nohut, mercimek, fasulye,
bakla, börülce ve bezelye gibi bitkilerdir.
Ülkemizde baklagiller içinde en çok
tarımı yapılanlar nohut, fasulye ve mercimektir.
MERCİMEK
Yetişme döneminde yağış,
olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak
iklim ister. Her türlü toprak
koşullarına dayanıklıdır.
Mercimek üretimde önemli
illerimiz; Ş.Urfa, Diyarbakır ve Adıyaman’dır.
SANAYİ BİTKİLERİ
Sanayide hammadde olarak
kullanılan ve ekonomik değeri yüksek olan
tarım ürünleridir.
Başlıcaları; tütün , pamuk,
Ş.pancarı, keten, kenevir, çay, haşhaş, anason ve gül’dür.
TÜTÜN
Kıraç toprakları sever.
Yetişme döneminde nem, olgunlaşma
ve hasat döneminde yüksek sıcaklığa ihtiyacı olan bir bitkidir.
Türkiye genelinde iklim ve toprak
yapısı tütün üretimine elverişlidir. Ancak kaliteli tütün yetiştirilmesi
amacıyla ekim alanları devlet tarafından sınırlandırılmıştır.
En önemli ihraç
ürünlerimizdendir.
Tütün üretiminde en önemli
illerimiz; Manisa, Denizli ve Samsun’dur.
PAMUK
Yetişme döneminde bol su,
olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak iklim ister.
Yaz yağışları ürünün kalitesini
düşürdüğü için Karadeniz kıyılarında,
Yüksek yaz sıcaklığı istediği için,
İç Anadolu ve Doğu Anadolu'da tarımı
yapılamaz.
Tekstil sanayimizin başlıca
hammaddesidir.
Pamuk üretiminde en önemli
illerimiz; Ş.Urfa, Adana ve Diyarbakır’dır.
Iğdır’da pamuk tarımı yapılması
mikroklimaya örnektir.
Ş.PANCARI
Belirli iklim ve toprak isteği
yoktur. Sulama imkanı olan her yerde
tarımı yapılabilir.
Ülkemizde şekerpancarı tarımı, 1926
yılında Uşak ve Alpullu (Kırklareli) şeker fabrikalarının yapılmasıyla
başlamıştır.
Yüksek gelir getiren ürünler
bulunduğundan kıyı bölgelerinde, aşırı sıcak ve kurak olan G. Doğu
Anadolu’da yetiştirilmemektedir.
Tarladan söküldükten sonra kısa bir süre sonra işlenmesi
gerektiğinden tarımı fabrikalar
çevresinde yapılır.
Ş.pancarında şekerin yanı sıra ispirto
ve artıklarından melâs adı verilen hayvan yemi elde edilir. Bu nedenle
fabrikalar çevresinde besi hayvancılığı da gelişmiştir.
Üretimde Konya, Yozgat ve Aksaray illeri başta gelir.
HAŞHAŞ
İlkbaharda yağış, kapsüllerinin
toplandığı yaz mevsiminde kuraklık
gerekir. Bu sebeple Doğu Karadeniz kıyıları hariç bütün bölgelerimizde tarımı
yapılabilir.
Uyuşturucu elde edildiği için üretimi
devlet kontrolündedir.
Haşhaş üretiminde Konya, Afyon ve Denizli en önemli illerimizdir.
KETEN
Ketenin lifleri dokuma sanayisinde
kullanılır.
Üretimi oldukça az olan bu bitkinin
tamamı Kocaeli çevresinde yetiştirilir.
KENEVİR
Lifleri ketene göre daha kabadır.
Kenevir liflerine kendir de denir. Çuval, halat yapımında kullanılır.
Hint keneviri türünden uyuşturucu madde
elde edilir. Bu sebeple üretimi devlet kontrolündedir.
Kenevir lif üretimi Samsun (Vezirköprü)
ve Kastamonu (Taşköprü) illerinde yapılmaktadır.
ÇAY
Tropikal iklim bitkisidir. Bol ve düzenli yağış ister.
Bulutlu gün sayısı fazla
olmalıdır. Kışlar ılık geçmelidir.
Yurdumuzda çay tarımı
Cumhuriyetin ilanından sonra başlamıştır (1924).
Çay tarımı, Rize başta olmak
üzere Ordu’dan Gürcistan sınırına kadar olan kıyı kesimde yapılmaktadır.
GÜLCÜLÜK
Gülün yapraklarından elde edilen
gülyağı kozmetik sanayisinde kullanılır.
Gül yapraklarından ayrıca
gülsuyu, reçel ,krem, şampuan gibi maddeler de yapılmaktadır.
Ülkemizde gülcülüğün tamamına
yakını Isparta’dadır.
YAĞ BİTKİLERİ
Tohumlarından yağ elde edilen
bitkilere yağ bitkileri denir. Bunların başlıcaları; ayçiçeği, haşhaş tohumu,
susam, pamuk tohumu( çiğit), soya fasulyesi ve yerfıstığıdır.
ZEYTİN
Akdeniz iklim bitkisidir.
Düşük kış sıcaklıklarından
olumsuz etkilenir.
Yaz sıcaklığı ve kuraklığına dayanıklıdır.
Asıl yetişme alanı olan Akdeniz
kıyı kesiminde tarımı fazla
gelişmemiştir. Sebebi; daha fazla gelir getiren ürünlerin varlığıdır.
Zeytinin devirli üretim
özelliğinden dolayı; üretim bir yıl fazla , bir yıl azdır.
Zeytin üretiminde Aydın, İzmir ve
Manisa başta gelen illerimizdir.
Yağlık zeytin üretiminde
Ege, sofralık zeytin üretiminde ise
Marmara (Bursa-Gemlik) önde gelmektedir.
Dünya zeytin üretiminde
İspanya, İtalya ve Yunanistan'dan sonra
dördüncü sırada yer almaktayız.
AYÇİÇEĞİ
Yetişme döneminde yağış,
olgunlaşma döneminde kuraklık ister. Bu sebeple, Karadeniz kıyı kesimleri hariç
bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir.
Ayçiçeğinin tohumları yağ
sanayisinde kullanılır. Yağ elde edildikten sonra kalan kısımları hayvan yemi
olarak kullanılır.
Yurdumuz ayçiçeği üretiminin
büyük bir kısmı Ergene Havzası’ndan karşılanır. Üretimde en önemli ilimiz
Tekirdağ’dır.
SOYA FASÜLYESİ
Nemli ve serin bölgelerde
yetişir. Büyüme ve olgunlaşma döneminde yağış ister veya sulanmalıdır.
Türkiye soya fasulyesi üretiminde
Adana ili başta gelmektedir. Ayrıca Mersin, Osmaniye, K. Maraş, Samsun ve
Ş.Urfa çevresinde de tarımı yapılmaktadır.
YERFISTIĞI
Sıcak ve nemli iklim şartlarında
tarımı yapılır.
Özellikle yağ sanayi ve çerez
yapımında değerlendirilmektedir.
Adana, Osmaniye, Aydın üretimin
en fazla olduğu illerdir.
MEYVECİLİK
ÜZÜM
Üzüm, kışın –40°C ye kadar
dayanabilir. Bundan dolayı meyveler içinde yetişme alanı en geniş olanıdır.
Yaş ve kuru olarak tüketilebilen
üzümden pekmez, sirke, içki, şıra ve pestil de yapılır.
Türkiye üzüm üretiminde Manisa,
Denizli ve K.Maraş en önemli illerimizdir.
Yaz yağışlarından dolayı Doğu
Karadeniz’de, düşük sıcaklıktan dolayı Kuzeydoğu Anadolu’da yetişmez.
Türkiye, Dünya kuru üzüm
üretiminde ve ihracatında önemli paya
sahiptir.
ELMA
Üzümden sonra yetişme alanı en
geniş olan meyvedir.
Soğuğa dayanıklı olması ve
kireçli toprakları sevmesi sebebiyle iç bölgelerimizde tarımı yaygınlaşmıştır.
Türkiye’nin her yöresinde elma
tarımı yapılabilir. Ülkemiz elma üretiminde; Isparta, Antalya, Denizli, Karaman
ve Niğde önemli merkezlerimizdir.
İNCİR
İncirin anavatanı Türkiye’dir.
Kış sıcaklık ortalamasının 5°C
nin altına inmediği kıyı bölgelerimizde yetişen bir meyvedir.
İhracat değeri olan kaliteli
incir türü (sarılop) sadece Küçük ve Büyük Menderes Havzası 'nda
yetiştirilmektedir.
Aydın ilimiz incir ile
özdeşleşmiştir.
Türkiye, dünya kuru incir
üretiminde ve ihracatında birincidir.
FINDIK
Fındık yetiştiriciliği bakımından
en uygun iklim özelliğine sahip bölge Karadeniz kıyı bölgesidir.
Türkiye, dünya fındık üretiminde
ve ihracatında ilk sırada yer alır.
Yurdumuz fındık üretiminin Ordu,
Giresun, Samsun, Sakarya,Düzce ve Trabzon illeri önemli paya sahiptir.
ANTEP FISTIĞI
Yaz kuraklığına ve sıcaklığına
dayanıklıdır.
Meyvesi kuru yemiş olarak
kullanılan bir bitkidir.
Önemli ihraç ürünümüzdür.
Üretimde en önemli illerimiz
G.Antep ve Ş.Urfa’dır.
Akdeniz ve Ege kıyılarında
çitlembik ağaçlarının aşılanması ile de
tarımı yapılabilmektedir.
TURUNÇGİLLER (NARENCİYE)
Turunçgiller; portakal, limon,
mandalina, greyfurt(altıntop) ve turunç gibi meyvelerdir.
Tropikal iklim bitkileridir.
Yurdumuz, dünya turunçgil üretim alanının en kuzey sınırındadır.
Tarımı Akdeniz ve Ege kıyıları
boyunca yapılabilmektedir. Üretiminde Mersin ili başta gelir.
Özel konumdan dolayı Rize ve
Trabzon illerinde de az miktarda tarımı yapılır (mikroklimaya örnek).
MUZ
Tropikal iklim bitkisidir.
Yetişmesi için yüksek sıcaklık ve
bol nem gereklidir.
Türkiye'de üretilen muzun tamamı,
Alanya-Anamur kıyılarından elde edilmektedir.
İthal etmekteyiz. Yetişme alanı
en dar olan tarım ürünüdür.
KAYISI
Ülkemizin her yerinde tarımı yapılabilir. Karasal iklim
bölgelerinin alçak yörelerinde yetiştirilmektedir.
Yurdumuz kayısı üretiminde en
önemli ilimiz Malatya’dır.
Dünya kuru kayısı piyasasının
%90'ı Türkiye'ye aittir.
SEBZE TARIMI
Ülkemiz iklimi itibarıyla çok
çeşitli sebze yetiştirilmesine elverişlidir.
Birçok insan geçimini bu yolla
sağlar.
Sebzeler çok fazla su isterler.
Yurdumuzda sebze yetiştiriciliği
en fazla Akdeniz Bölgesi’nde gelişmiştir. Bu bölgeyi Ege ve Marmara bölgeleri
takip eder.
Yaz mevsiminin çok kısa
sürmesinden dolayı Doğu Anadolu'da, sulama yetersizliğinden dolayı da İç Anadolu'da sebze tarımı gelişmemiştir
TURFANDA SEBZECİLİK
İlkbaharın erken başladığı
yörelerimizde, sebzeler erken olgunlaşırlar ve 30 - 40 gün önceden pazarlara
sunulurlar. Bu üretim faaliyetine turfanda sebzecilik, bu sebzelere de turfanda
sebze denir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder