Doğal afet; can ve mal kaybına yol açan doğa
olaylarıdır.
Doğal olayların afetlere neden olmasında;
·
yer şekilleri,
·
jeolojik yapı,
·
iklim özellikleri
·
insan faktörü
etkili olmaktadır.
Ø Jeolojik Yapı: Depremler
Ø Jeomorfolojik Özellik:Heyelan, Erozyon
Ø Meteorolojik Olaylar: Sel ve taşkın, Çığ, Fırtına
Beşeri Faktörler: Orman yagınları
Heyelan,erozyon, sel-taşkın ve çığ oluşmasında insanların etkisi fazladır. Arazinin yanlış kullanımı ve
plansız kentleşme bu tür afetleri artıran nedenlerdir.
Türkiye, dünyanın en önemli deprem kuşaklarından biri
olan Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır.
Türkiye’de görülen doğal afetler içinde en fazla
görülen depremdir (%61)
Deprem Tehlikesi Az Olan Yerler
ü
Konya, Karaman ve
Tuz Gölü çevresi
ü
Doğu Karadeniz
kıyıları ve Sinop çevresi
ü
Mardin ve Ş.Urfa çevresi
ü
Ergene ve Yıldız
Dağları çevresi
SEL VE TAŞKINLAR
Ülkemizde depremlerden sonra en büyük ekonomik
kayıplara neden olan doğal afetler sel
ve taşkınlardır.
SEL VE TAŞKINDA ETKİLİ FAKTÖRLER
ü
Sağanak yağışlar
ve karların hızla erimesi
ü
Toprak
geçirimliliğinin az olması
ü
Sel ve taşkın
riski olan yerlerin yerleşime açılması,
ü
Bitki örtüsünün
tahrip edilmesi,
ü
Kuru dere
yataklarının doldurularak yol haline getirilmesi,
ü
Akarsu
yataklarına çöp- moloz dökülmesi
SEL VE TAŞKINDAN KORUNMAK İÇİN;
ü
Dere
yatakları ıslah edilmeli,
ü
Taşkın setleri
yapılmalı,
ü
Akarsu havzasında
ağaçlandırma yapılmalı.
ü
Erken uyarı
sistemi kurulmalı.
ÇIĞ OLAYI
Çığ, yoğun kar yağışları sonucu oluşan kar örtüsünün
herhangi bir nedenle aşağıya doğru hareketiyle ortaya çıkan doğal afetlerdir.
ÇIĞ OLUŞUMUNDA ETKİLİ FAKTÖRLER
Ø
Yoğun kar yağışı
Ø
Bitki örtüsünün
zayıf
Ø
Yamaç
eğiminin fazla olması,
Ø
Deprem ve beşeri
nedenlere bağlı titreşimler çığa neden
olmaktadır.
ÇIĞ ÖNLEME VE ZARALARINI AZALTMAK İÇİN;
Ø
Eğimli yamaçlara
çığ setleri yapmak
Ø
Arazinin
ağaçlandırılması
Ø
Çığ tehlikesi
olan yerlere yerleşim yeri kurmamak
Ø
Erken uyarı
sistemleri oluşturmak
Ø
Arama - kurtarma
ekipleri kurmak
Çığlar D. Anadolu Bölgesi ve D. Karadeniz Bölümü’nde
daha fazla meydana gelir.
EROZYON
Toprak yüzeyinin
su ve rüzgarın etkisiyle aşınması ve taşınması olayına erozyon
denir.
İnsan etkinlikleri ile oluşan erozyona hızlandırılmış
erozyon denir.
Akarsu ve rüzgar erozyonunun birlikte etkili olduğu
yerlerin ortak özelliği bitki örtüsü bakımından fakir olmalarıdır.
EROZYONDA ETKİLİ FAKTÖRLER
Ø
Arazinin engebeli
olması,
Ø
Eğimli arazilerde
tarlanın eğime paralel sürülmesi.
Ø
Bitki örtüsünün
tahrip edilmesi
Ø
Sağanak yağışlar
Ø
Akarsu taşkınları
Ø
Toprağın gevşek yapıda
olması
Ø
Toprağın nadasa
bırakılması
Ø
Toprağın aşırı
işlenmesi,
EROZYONUN SONUÇLARI
ü
Tarım alanları
verimsizleşir.Bunun sonucunda; tarımsal üretim azalır. Geçim sıkıntısı yaşanır
ve göçler olur.
ü
Taşınan
topraklar, baraj göllerini doldurarak, ekonomik ömürlerini kısaltır.
ü
Ekolojik denge
bozulur.
EROZYONU ÖNLEMEK İÇİN;
Ø
Mevcut bitki
örtüsü korunarak, ağaçlandırma yapılmalıdır.
Ø
Tarla eğime dik
sürülmeli veya taraça (seki) yapılmalıdır.
Ø
Nöbetleşe tarım
yöntemi uygulanmalıdır. Bu yöntemde asıl amaç verimi artırmaktır.
Ø
Otlaklarda erken ve aşırı otlatma yapılmamalıdır.
Ø
Akarsu taşkınları
önlenmelidir.
Ø
Anız örtüsü
yakılmamalıdır.
Ø
Rüzgar erozyonuna
karşı, rüzgar perdeleri oluşturmalıyız.
Türkiye kara yüzeyinin %90’ında çeşitli şiddetlerde
erozyon devam etmektedir.
KÜTLE HAREKETLERİ
Kütle hareketi, çeşitli nedenlerden dolayı geniş veya
dar bir arazi parçasının yer değiştirmesi olayıdır.
Kütle hareketlerinin en önemlileri heyelan ve kaya düşmesidir.
HEYELANDA ETKİLİ FAKTÖRLER
Ø
Yağış ve eğimin
fazla olması,
Ø
Tabakaların eğime paralel uzanması,
Ø
Toprağın
özelliği: Geçirimliliği az olan killi
arazilerde heyelan çok fazla görülür.
Ø
Yol yapım
çalışmaları ile yamaç denge profilinin bozulması.
Ø
Depremler
HEYELANDAN KORUNMA YOLLARI
ü
Heyelan tehlikesi
olan yerlere istinat duvarları örülmeli
ü
Yerleşim alanları
heyelan riskinin olmadığı yerlere kaydırılmalı
ü
Heyelan
ihtimalinin olduğu yamaçlarda drenaj yapılarak topraktaki fazla su tahliye
edilmeli,
Türkiye’de heyelanlar, en fazla Karadeniz Bölgesi'nde
görülür. Bunda bölgenin;
·
bol yağış alması,
·
eğimin fazla
olması,
·
toprağın killi
olması gibi faktörler etkili olmuştur.
Yurdumuzda heyelanların en fazla görüldüğü dönem
ilkbahardır. Sebebi, kar erimeleri ile toprağın suya doygun hale gelmesidir.
Türkiye'de kaya düşmeleri, İç Anadolu ve Doğu Anadolu'da etkin olan bir doğal afet
türüdür.
OLAĞANÜSTÜ HAVA OLAYLARI
Hızı 63 km/saat veya daha fazla olan rüzgârlar
“fırtına” şeklinde afet meydana getirir.
Ülkemizde özellikle kış mevsiminde lodos, karayel ve
poyraz gibi rüzgârlar etkili oldukları yerlerde zaman zaman fırtınaya
dönüşebilmektedir.
ORMAN YANGINLARI
Akdeniz ve Ege Sahillerinden İstanbul’a kadar uzanan
kıyı bandı orman yangınları bakımından
en riskli bölgedir.
Türkiye'de yangınların, % 96'sı insan eliyle çıkmakta,
% 4'ü ise doğal nedenlerden (yıldırım)
kaynaklanmaktadır.
ORMAN YANGINLARINI ÖNLEMEK İÇİN;
Ø
Orman içinde
şeritler halinde ağaçsız alanlar oluşturulmalı,
Ø
Yangın gözetleme
kuleleri kurulmalı,
Ø
Kısa sürede
yangına müdahele edecek ekipler yetiştirilmeli,
Ø
Yangın ihtimali
fazla olan yerlerde havadan söndürme yapmak için uçak-helikopter olmalı.
Ø
Ormanlardan geçen
enerji nakil hatlarının yeraltına alınmalıdır.
Ø
Ormanda
denetlenen alanlar dışında piknik yapılmasına müsaade edilmemesi
TÜRKİYE’DE ÇEVRE SORUNLARI
Ø
Bafa, Manyas,
Ulubat, İznik, Sapanca, Akşehir ve Eber göllerinde evsel ve sanayi atıkları
sonucunda kirlilik yaşanmaktadır.
Ø
Sanayinin yoğun
olduğu İzmit ve İzmir Körfezleri ile akarsularımızdan Meriç, Ergene, Sakarya,
Susurluk, Gediz, B.Menderes'te kirlilik fazladır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder